DALİ EMİRGANDA’YSA PİCASSO
MODA’DA
Picasso’ nun bir resmini seçmeniz gerekse hangisini seçerdiniz? İspanya iç
savaşı sırasındaki faşist saldırıyı anlatan “Guernica” yı mı, yoksa şehvet çağrışımı
yapan “Genç Kız ve Minotaurus’ u mu? Belki de karar vermekte zorlanıp kübizmin
ilk örneklerinden sayılan “Avignonlu
Kızlar” dan yana kullanırdınız hakkınızı.
Ne olursa olsun yapacağınız bu seçim Picasso’ dan kendi resimlerinden birini, yakılmak üzere seçmesini
istemekten zor olmasa gerek.
“Bana Bir Picasso Gerek” Emre Kınay’ ın
kurduğu ve kızının adını verdiği Duru Tiyatro’ nun geçtiğimiz sezonki oyunlarından biri. Oyun, bu sezon da sahnelenmeye devam edecek. Kadıköy Anadolu Lisesi’nde iki ayrı sahneyle
varlığını sürdüren Duru Tiyatro’ nun bu oyunla başarısını pekiştirdiğini söylemek
mümkün.
Oyunun yazarı, “Sahne Güzeli” ve “Casanova” gibi filmlerin senaristliğini
yapan 1958 doğumlu Amerikalı yazar Jeffrey Hatcher. Çevirisi ise akıcı
üslubuyla Şükran Yücel’ e ait.
Oyun, ikinci dünya savaşı yıllarında Paris’te bir sorgu odasında
geçmektedir. Altmışıncı doğum gününden tam bir gün önce getirildiği bu odada
Picasso (Sezai Altekin), işinin çabucak biteceğini ve hemen gideceğini
düşünmektedir, fakat durum düşündüğü gibi gelişmez. Picasso’ nun karşısında Alman
hükümetini temsilen bir kadın vardır ve Bayan Fischer’in (Ayça Bingöl) amacı
daha doğrusu kendisine verilen görev Picasso’nun
resimlerinden birini önce tespit etmek sonra da yok etmektir.
Sanat eğitimi almış, Picasso konusunda uzmanlaşmış genç kadın için bu görev aslında zor bir
durumdur. Bir Picasso resmi bulması gerekmektedir, çünkü ailesinin geleceği
görevindeki başarısına bağlıdır. Oyun Bayan Fischer’in bir Picasso resmi bulup
görevini tamamlamak istemesi üzerine kurulu, temeldeki çatışma bu. Fakat oyun
içinde Picasso’nun hayatından izler bulmak, çocukluğuna dönmek, resimlerini
analiz etmek, sanat-sanatçı kavramlarını sorgulamak, sanat ve politika
ilişkisini irdelemek, Picasso’ ya hayran bir genç kadının ruh hallerini gözlemlemek
oyunu zenginleştiriyor.
Sahneye daha doğrusu mahzene adım attığınız andan itibaren oluşturulan
mizansenle oyunun atmosferine dahil oluyorsunuz. Karanlığın içinde elinde gaz
lambasıyla yönetmen Arif Akkaya, bir
gestapo sertliğiyle Almanca komutlar vererek sizi yerinize oturtuyor. Girişteki
küvetten tutun da diyalogların büyük kısmının geçtiği masaya kadar Zuhal Soy’un
yapmış olduğu mekan tasarımı başarılı ve gerçekçi. Yönetmene ait olan ışık
tasarımı da oyunun gerilim boyutuyla paralel yaşanan kısa devrelerle
etkileyici.
Ayça Bingöl, özellikle mimikleriyle
hatta kimi sahnelerde gözleriyle oynadığı ve fazlasıyla içselleştirmeyi
başardığı Fischer rolünün hakkını veriyor. Sert görünümünün altındaki hassas
kadını yeri geldiğinde çıkarmakta zorlanmıyor. Sezai Altekin, uzun yıllar
aradan sonra döndüğü sahnelerde Picasso’yu normalin üstünde bir performans
sergileyerek canlandırıyor. İkilinin bu aşikar başarısı Afife jürisinin de
gözünden kaçmamış olacak ki nisan ayında gerçekleşen ödül töreninde Ayça Bingöl’e “en iyi kadın oyuncu” ve Sezai Altekin’
e de “en iyi erkek oyuncu” ödülünü getirdi.
“Bana Bir Picasso Gerek” anlattığı öyküsüyle zekice oluşturulmuş
diyaloglarıyla, sanat ve savaş üzerine çıkarımlarıyla, etkileyici dekoruyla,
başarılı rejisiyle, sahici oyunculuklarıyla sezonun en iyilerinden. Hala
görmediyseniz size kesin bir Picasso gerek.
Duru Tiyatro:0 216 338 56 36-46
19 Ekim Pazar 16:00-24 Ekim Cuma 20:45-25 Ekim Cumartesi 20:45-26 Ekim
Pazar 16:00
Kadıköy Anadolu Lisesi
TAGS :
YORUMLAR